Kayra’nın Mesela Yani1 şarkısı, zihnimde Korkusuz Korkak2 filmindeki Mülayim’in ölümü beklerken hayata meydan okuyan sahte bir kahramana dönüşmesini canlandırdı. Bendeki çağrışımını not etmiş, şarkıyı dinledikçe hislerimi de ekliyordum. Bu süreçte, Kayra’nın röportajında3 bu şarkıyı nasıl bestelediğini dinlediğimde, hemen tamamlamaya karar verdim.

Bir döngünün içinde yitip giden, patinaj çekip tükenen insanların arasında; Mülayim, korkaklık döngüsünde4 korkusuzluk evresine adım attığında, etrafındakiler de aynı şekilde rol değiştiriyor. Döngü hep orada, sadece yönü değişiyor. Mülayim, bu girdaptan hayatına hemşire Sevil’in girmesiyle çıkıyor.

Şarkı, hayatın pek de istediğimiz gibi olmadığını, içinde bir sürü zorluk barındırdığını anlatırken, “mesela yani” nakaratlarında keşkelerin faydasız olduğunu, mucizelerin kimse için gerçekleşmeyeceğini vurguluyor. Bu gerçeğin ne kadar farkındayım diye düşünürken kendime şu soruyu sordum: Sınırsız imkânım olsa neyi değiştirirdim? Mesela yani…

Hayat pahalılığına son verir, zalim patronların elinden işlerini alır, dilencileri kurtarır, kira borçlarını kapatır, herkese bolca para dağıtır, güzel bir kadınla evlenir, çoluk çocuğa karışırdı, Mülayim. Bir hayat gayesi olmayan bu adam, muhtemelen böyle cevap verirdi. Ölümcül haber sonrası korkusuzca hayata meydan okuyan bu sahte kahraman, öncesinde ve sonrasında her gününün katiliydi.

Ben neyi mi değiştirirdim? Hiçbir şeyi. Şu olsaydı, o olmasaydı, şöyle olsaydı, öyle olmasaydı… Hakikat şu ki: böyle.


  1. Mesela Yani, Kayra ↩︎

  2. Korkusuz Korkak ↩︎

  3. Röportaj ↩︎

  4. döngüsü içinde yazmak yerinde, döngüsünde kullanmayı tercih ettim. döngüsünden olması gerektiği düşünülebileceğinden bu notu ekliyorum. ↩︎